Proloterapi, vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını harekete geçiren, rejeneratif (yenileyici) bir tedavi yöntemidir. Özellikle eklem, bağ ve tendon kaynaklı kronik ağrılarda kullanılır. Latince “proliferation” (çoğalma) ve “therapy” (tedavi) kelimelerinin birleşiminden gelir ve anlamı “yeniden çoğaltarak tedavi etmek”tir.
Proloterapi Nasıl Çalışır?
Proloterapi, problemli bölgeye iritan bir solüsyon (genellikle dekstroz yani şekerli su, bazen lidokain gibi lokal anesteziklerle karıştırılır) enjekte edilmesiyle uygulanır. Bu hafif iritasyon, vücudun bağışıklık ve iyileşme mekanizmalarını devreye sokar. Sonuç olarak:
- Kollajen üretimi artar,
- Zayıflamış bağ ve tendonlar güçlenir,
- Eklem stabilitesi sağlanır,
- Ağrı azalır ve hareket kabiliyeti artar.
Hangi Durumlarda Kullanılır?
Proloterapi, özellikle aşağıdaki durumlarda tercih edilir:
- Kronik bel ve boyun ağrısı
- Diz, kalça ve omuz eklem ağrıları
- Tendinit ve bağ yaralanmaları
- Omurga instabilitesi
- Kas-iskelet sistemi zayıflıkları
- Osteoartrit (kireçlenme)
Bu tedavi yöntemi genellikle cerrahi müdahale gerekmeyen durumlarda ya da cerrahiden kaçınmak isteyen hastalarda iyi bir alternatif oluşturur.
Proloterapi Seansları Nasıl Uygulanır?
Proloterapi bir poliklinik ortamında, steril şartlarda uygulanır. Süreç genellikle şu adımlardan oluşur:
- Hekim tarafından detaylı muayene ve değerlendirme yapılır.
- Problemli bölgeye ultrason eşliğinde veya elle tespit edilerek ince bir iğneyle enjeksiyon yapılır.
- Seans sonrasında hasta dinlenir ve günlük yaşamına kısa sürede dönebilir.
Çoğu hasta için 3-6 seans arasında bir tedavi planı gerekir. Seanslar genellikle 3-4 hafta arayla yapılır.
Proloterapinin Avantajları Nelerdir?
- Cerrahi değildir, bıçak altına yatma gerektirmez.
- Doğrudan sorunun kaynağı olan bağ dokusunu güçlendirir.
- Uzun vadede kalıcı iyileşme sağlayabilir.
- Yan etkileri oldukça düşüktür.
- İyileşme süresi kısadır, hasta hızlıca gündelik yaşama dönebilir.
Proloterapi Güvenli mi? Yan Etkileri Var mı?
Proloterapi, deneyimli bir hekim tarafından yapıldığında oldukça güvenli bir yöntemdir. Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir:
- Enjeksiyon yerinde hafif ağrı ve hassasiyet
- Nadir olarak küçük morluklar
- Kısa süreli kas spazmları
İleri derecede enfeksiyon ya da ciddi komplikasyonlar çok nadirdir.
Proloterapi ve PRP Aynı mı?
Proloterapi ile PRP (Platelet Rich Plasma – Trombositten Zengin Plazma) birbirine benzer görünebilir, ancak farklı yöntemlerdir. PRP’de hastanın kendi kanından elde edilen büyüme faktörleri kullanılırken, proloterapide dışarıdan iritan bir madde verilir. Her iki yöntem de doku yenilenmesini uyarır, hatta bazı durumlarda kombine olarak da uygulanabilir.
Kimler İçin Uygun Değildir?
Aşağıdaki durumlarda proloterapi önerilmez:
- Hamilelik
- Aktif enfeksiyon
- Kanama bozuklukları
- Bağışıklık sistemi hastalıkları
- Kullanılan bölgeye yakın tümör varlığı
Bilimsel Dayanaklar
Son yıllarda yapılan birçok bilimsel çalışma, proloterapinin kronik kas-iskelet sistemi ağrılarında etkinliğini desteklemektedir. 2016 yılında Spine Journal’da yayımlanan bir meta-analiz, proloterapinin bel ağrısı tedavisinde placebo’ya kıyasla daha iyi sonuçlar verdiğini göstermiştir. Ancak yine de her hastada aynı sonucu vermeyebilir ve mutlaka deneyimli bir hekim tarafından uygulanmalıdır.
Sonuç
Proloterapi, vücudun doğal iyileşme kapasitesini harekete geçiren, minimal invaziv ve güvenli bir tedavi seçeneğidir. Kronik ağrılardan muzdarip olan kişiler için cerrahisiz bir alternatif sunar. Eğer uzun süredir geçmeyen bir eklem veya bağ dokusu ağrınız varsa, proloterapi sizin için uygun bir yöntem olabilir. Ancak bu tedaviyi mutlaka alanında uzman bir hekimle görüşerek planlamalısınız.